Karbon Ayak İzi Nedir?
Atmosferdeki su buharı, metan, karbondioksit gibi gazlar arttıkça yeryüzü ısınıyor. Genellikle insan faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan bu durum, sera gazları salınımına neden oluyor. Bir insanın, bir kuruluşun, bir topluluğun veya bir firmanın gerçekleştirdiği endüstriyel veya kişisel faaliyetler; atmosfere sera gazları salar. Bu sera gazlarının karbondioksit olarak karşılığı karbon ayak izidir. Kısacası insanların aydınlanma, pişirme, üretme, ulaşım gibi yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için gerçekleştirdiği faaliyetler, karbon ayak izine neden oluyor. İnsan ırkı olarak neslimizi devam ettirebilmek için yaşamsal faaliyetlerimizi gerçekleştirmeliyiz fakat bireysel olarak karbon ayak izimizi azaltabiliriz. İhtiyacımız olandan fazlasını kullanmak, çevreye daha zararlı olanı tercih etmek gibi etkenler normalden fazla karbon ayak izi oluşturmamıza neden oluyor. Diğer bir yandan, çeşitli birçok endüstri üretim yaparken doğrudan ve dolaylı olarak çevreye büyük zararlar veriyor. Bunun en büyük örneklerinden biri ise giyim sektörüdür. Giyim sektörü, yaklaşık olarak yılda 1.6 milyar ton karbon emisyonuna neden oluyor. Bu da demek oluyor ki; giyim sektörü, toplam karbon salınımının neredeyse yüzde %10’una neden oluyor.
Giyim Sektörünün Karbon Ayak İzimize Olan Etkileri
Kullan-at temelli bir anlayışla ortaya çıkan ve uygun fiyatlı olması ile hızla büyüyen hızlı moda sektörü, milyarlarca ton karbon ayak izine neden oluyor. Çevreye en çok zarar veren ikinci büyük endüstri olma özelliğini taşıyan giyim sektörü, aynı zamanda su kaynaklarını en çok kullanan endüstriler arasında yer alıyor. Her ne kadar günlük yaşamımızda gerçekleştirdiğimiz birçok faaliyet, dolaylı ve doğrudan olarak karbon ayak izine neden olduğunun farkında olsak bile konu gardıroplarımıza geldiğinde bazı gerçekleri görmezden geliyor olabiliriz. Uygun fiyatlı olduğu için hızlı moda markalarından alışveriş yapıyoruz. Hızlı moda markaları, bundan 20 yıl öncesi ile kıyaslandığında neredeyse yüzde elli daha fazla kıyafet üretiyor. Üretilen kıyafetlerin neredeyse yüzde 80’inden fazla çöpe atılıyor veya imha ediliyor. Çöp sahalarına gönderşlen kıyafetler, binlerce ton atığa neden oluyor. Talep arttığı için sektör hızla büyümeye ve çevreye geri dönülemez hasarlar vermeye devam ediyor. Araştırmalara gore; giyim sektörü havayolu ulaşımının dünyaya verdiği zarardan çok daha fazlasına neden oluyor.
Kıyafetlerin büyük bir çoğunluğunun üretiminde polyester kullanılıyor. Polyester ise pamuğa kıyasla neredeyse üç kat daha fazla karbon salınımına neden oluyor. Kıyafetleri yıkamak için denizler ve okyanuslar kullanılıyor. Polyester suda çözünmediği için okyanus ve denizler mikroplastikler ile doluyor. Uluslararası Doğa Koruma Birliği’ne gore deniz ve okyanuslarda görülen mikroplastiklerinin neredeyse yüzde 30’u kıyafetlerin yıkanmasından ve polyesterden kaynaklı olduğunu iddia ediyor.Diğer bir yandan; tekstil ürünlerini boyamak için kullanılan kimyasallar sonrasında oluşan atıklar denizlere, okyanuslara, su kanallarına veya nehirlere atılıyor.
Ellen MacArthur Vakfı’nın yaptığı araştırmalara göre; tekstil sektörü bu şekilde devam ederse yaklaşık 30 yıl içinde dünya üzerindeki toplam karbon ayak izinin yüzde 26’sını oluşturacak.
Giyim Sekktörünün Çevreye Verdiği Zararı Nasıl Azaltabiliriz?
Karbon ayak izi konusundaki hassasiyetimizin arttığı bir dönemdeyiz. Kişisel olarak daha az karbon ayak izi oluşturmaya çalışan insanların sayısı her geçen gün artıyor. İnsanların bu konuda hassaslaşması ve markaları da sürdürülebilir olmaya itiyor. Bireysel olarak adılan adımlar uzun vadede büyük sonuçlar doğurarak yaşadığımız gezegen için büyük bir öneme sahip. Hızlı moda sektörünün hızla büyümesi ve çevreye zararsız alternatif çözümler üretmemesi, geri dönüşü olmayan zararlar vermeye devam etmesine yol açacak. Tüketiciler olarak giyim sektörünü sürdürülebilir ve çevre dostu olmaya yönlendirmek, en önemli görevlerimiz arasında yer alıyor. Çvre dostu ve sürdürülebilir markalardan alışveriş yapmak ve daha bilinçli bir şekilde alışveriş yapmak; giyim sektörünü şu anki sistemin aksine daha zararsız ve çevre dostu bir politika izlemeye zorlayacaktır.
Giyim sektörü satıcılarının üretim, paketleme, dağıtım ve geri dönüştürme aşamalarında yapabileceği önemli değişiklikler; atmosferde oluşturdukları karbon ayak izini büyük ölcüde azaltacaktır. Doğada çözünebilir paketlemeye yönelmek, doğaya zararsız hammaddeler kullanmak, her yıl binlerce ton çöp yığını oluşturmak yerine geri dönüştürmek karbon ayak izini azaltmak için yapılabilecek değişikliklerden sadece birkaçı.
Karbon Ayak İzine Gösterdiğimiz Hassasiyeti Gardıroplarımıza Yönlendirmek
Bireysel olarak atmosferdeki karbon ayak izini azaltmaya gardıroplarımızdan başlayabiliriz. Her ne kadar hızlı moda markaları büyük ölçüde karbon ayak izine neden olsa da tüketiciler olarak sürdürülebilir markalara yönelerek kendi karbon ayak izimizi azaltabiliriz. Minimalist bir bakış açısı ile ihtiyaçlarımıza yönelik alışveriş yapabiliriz. Karbon ayak izi konusundaki hassasiyetimizi moda alışverişlerimize entegre etmek, düşündüğümüzden daha büyük etkiye sahip olacaktır. Sürdürülebilir bir moda anlayışı, gardıroplarımızın meydana getirdiği karbon ayak izini azaltmak için en önemli adımlardan biri. Sadece birkaç kere giyip sonrasında varlığını unutacağımız kıyafetler satın almak yerine yıllarca kullanabileceğimiz kıyafetlere yatırım yapmalıyız. Aynı zamanda artık giymediğimiz kıyafetleri satabilir ve ihtiyaçlarımızı ikinci el kıyafetler ile giderebiliriz. Belki de gardıroplarımızda hiç giymediğimiz ama başkalarının severek kullanacağı birçok kıyafet vardır. Ayrıca ihtiyacınız olan o parça başka birinin gardırobunda size bekliyor olabilir.