Fast fashion, Türkçe adıyla hızlı moda; son moda ürünleri hızlı bir şekilde tüketiciye sunan ve ve sürekli yenilenen bir endüstridir. Fast fashion için kısaca seri üretim diyebiliriz. Fast fashion akımının amacı daha çok ürünü daha uygun fiyatlarda müşteriye sunmaktır. Hızlı moda sektörü, tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları ciddi anlamda değiştirdi. Öncesinde lüks markaların yeni sezon kıyafetleri çok pahalı olduğu için sadece belli bir kesime hitap ediyordu. Fast fashion ile birlikte tüketiciler ihtiyacı olmasa bile modaya ayak uydurma isteği ile sürekli alışveriş yapmaya başladı. Bu durum modayı dünyanın en büyük endüstrilerinden biri haline getirdi. Engellenemez bir tüketim eğilimine neden olan fast fashion, bir bakıma kullan-at moda akımını beraberinde getirdi. Trendler sürekli değişiyor ve tüketiciler buna ayak uydurmak için çılgınca alışveriş yapıyor. Fast fashion ürünlerinin daha uygun fiyatlı olması bu durumu kolaylaştırıyor. Özellikle e-ticaret sektörünün yaygınlaşması ve gelişmesi ile birlikte alışveriş yapmak eskisinden daha kolay bir hal aldı. Bu durum özellikle fast fashion markaları için daha avantajlı sonuçlar doğurdu.
Fast Fashion’ın dünyamıza etkileri nelerdir?
Dünya çapında her yeri etkisi altına alan fast fashion akımı, petrol endüstrisinden sonra çevreye en zararlı ikinci büyük endüstridir. Fast fashion çevreye farklı şekillerde zararlar verir. Öncelikle günümüzde karbon emisyonlarının ve küresel atık suyunun bir kısmından fast fashion endüstrisi sorumludur. Diğer bir yandan, giyim sektörünün en önemli ham maddelerinden biri olan pamuk, yetiştirilmesi zararlı bitkilerden biridir. Pamuk, yetiştirilirken çok fazla suya ihtiyaç duyan bir bitkidir. Yapılan araştırmalar pamuk tarımının en çok su kullanılan tarım çeşitlerinden biri olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda pamuk tarımında kullanılan kimyasalların ekolojik dengeyi ciddi anlamda tehdit ediyor. Giyim sektöründe kullanılan bir diğer yaygın ham madde ise polyesterdir. Polyester pamuğun aksine doğal bir ham madde değildir. Polyester petrol bazlı sentetik bir polimerdir.
Diğer bir konu ise geri dönüşümdür. Her yıl atılan ürünlerin yaklaşık yüzde 80’i yakılırken veya çöplere atılırken sadece yüzde 20’si geri dönüştürülüyor. Bu durum her yıl binlerce ton atığa ve karbon ayak izine neden oluyor. Birçok hızlı moda firması marka değerine zarar gelmesini önlemek amacıyla geri iade edilen veya defolu ürünleri imha etmeyi tercih ediyor. Geri dönüşümün maliyetli olması markaların ürünleri geri dönüştürmektense diğer seçenekleri tercih etmesine neden oluyor. Pamuğun geri dönüştürüldükten sonra kalitesinin düşmesi ve polyesterin geri dönüştürülmesinin çok pahalı olması markaların geri dönüşümü tercih etmemesi sebepleri arasında yer alıyor. Aynı zamanda kıyafetler artık birkaç farklı ham madde karışımından üretildiği için geri dönüşüm süreci daha karmaşık ve maliyetli oluyor. Fast fashion sektörünün petrolden sonra çevreye en çok zarar veren ikinci büyük endüstri olması sürdürülebilirlik konularını gündeme getirdi. Bazı markalar sürdürülebilirlik üzerine düşünmeye başladı. En büyük hızlı moda markalarından biri olan H&M, al-kullan-at modeli yerine, closed loop iş modelini benimseyerek sürdürülebilirlik alanında bir adım attı. Bir kıyafet toplama kampanyası olan closed loop ile tüketicilerin çöpe atacağı ürünleri geri toplayarak ürünlerin tekrar kullanılmasını hedefliyor.
Fast fashion lüks markaların trendlerini daha uygun fiyatlarla müşteri ile buluşturma amacı ile yola çıktı. Bu amaçla yola çıkan markalar ucuz iş gücü ham madde ile maliyeti azaltmayı hedefledi. Bundan dolayı ekonominin kötü olduğu ülkelerde çok düşük ücretle işçi çalıştırma gibi problemlere yol açtı. Fast fashion sektörü; her yıl binlerce ton çöp yığını, karbon ayak izi gibi çevresel zararların yanı sıra çocuk işçiliği, kötü çalışma koşulları gibi çeşitli birçok konuda kötü etkilere sahip.
Fast Fashion markalardan ethical bir şekilde nasıl alışveriş yapabiliriz?
Tüketici olarak dünyamıza zararlı olan bu endüstriden minimum zararla yararlanabiliriz. Bu konuda bilinçlenerek alışveriş yapmak, hızlı moda sektörü çevreye verdiği zararı büyük ölçüde azaltabilir. Öncelikli hedefimiz tüketim çılgınlığının önüne geçmek olabilir. Kullan-at sistemini benimsemek yerine gerçekten ihtiyacımız olan ürünleri satın alıp sadece birkaç defa giyeceğimiz ürünleri almaktan kaçınmak oldukça faydalı olabilir. Diğer bir yandan, Sürdürülebilir modayı benimseyen markalara yönelmek bir diğer hedefimiz olabilir. Markaların politikalarını inceleyip geri dönüşüme önem veren markaları tercih edebiliriz. Ürün etiketlerini inceleyerek ürünün neyden ve nasıl yapıldığını inceleyebiliriz. Markaları bu konularda şeffaf ve duyarlı olmaları için teşvik edebilir, ve daha duyarlı markalara yönelebiliriz.
Fast fashion dünyaya büyük ölçüde zarar veren bir akım fakat bu zararların önüne geçmek imkansız değil. Öncelikle bireysel olarak bilinçlenerek tüketim çılgınlığının önüne geçebiliriz. Markaların bilinçlenmesi ve bu konuda adımlar atması fast fashion sektörünün karanlık yönünü törpüleyebilir. Özellikle gelişen teknolojiden faydalanarak fast fashion akımını hem müşteri hem çevre hem de marka için daha faydalı bir oluşum haline getirmek mümkün.